Kurban Bayramı, sadece paylaşmanın değil, aynı zamanda israf etmemenin de bir bayramıdır. Ancak günümüzde çoğu zaman kurban kesildikten sonra sadece but, kol, pirzola gibi "albenili" parçalar tüketilir; geriye kalan sakatatlar, kemikler, yağlar çoğu evde ya çöpe gider ya da "bilmiyoruz" denilerek kenara atılır. Oysa Anadolu mutfağı, bir hayvanın her parçasını değerlendirmeyi yüzyıllardır bilir. Bu yazı, koyunun başından kuyruğuna kadar nasıl değerlendirilebileceğini, ne işe yaradığını ve nasıl pişirilebileceğini anlatmak için hazırlandı.
1. Kelle: Lezzetin Zirvesi
Koyunun baş kısmı yani kelle, aslında en aromatik bölgelerdendir. Yanak eti liflidir, damağı jölemsidir, dili ise hem yumuşak hem de kas dokusu yönünden zengindir. Haşlanarak söğüş yapılabilir. Kelle paça çorbası için haşlandıktan sonra kemiklerinden ayrılır, kolajen zengini suyuyla birlikte limon ve sarımsak eşliğinde servis edilir. Kelleyi sadece lezzetiyle değil, besleyiciliğiyle de değerlendirmek gerekir. Özellikle beyin, B12 ve yağ açısından oldukça zengindir.
2. Ayaklar: Şifa Kaynağı Paça
Koyunun ayakları (paça) kelleyle birlikte kaynatılarak "paça çorbası" yapılır. Bol sarımsak ve sirke ile sunulan bu çorba, kolajen içeriği nedeniyle eklem sağlığı ve bağırsak onarımı için önerilir. Tırnak araları iyice temizlenip iyice kaynatılırsa, şifa dolu bir su elde edilir. Bu su daha sonra çorbadan öte, jölemsi bir "et suyu" olarak da kullanılır.
3. Kuyruk: Tadın Gizli Kaynağı
Kuyruk yağı, yüksek aroması sayesinde özellikle kavurma, kebap ve pilavlarda kullanılır. Doğru oranda kullanıldığında ete lezzet verir; fazla kullanıldığında ağır gelebilir. Ancak kıyma hazırlanırken %10-15 oranında kuyruk yağı eklemek, hem kıvamı hem de aromayı artırır. Kuyruk yağı ayrıca mumbar ve kokoreç gibi sakatat yemeklerinde de kullanılır.
4. İç Yağ: Börekten Pilava Gizli Lezzet
Koyunun iç yağı yani böbrek yatağı yağı, eritilip sadeleştirildiğinde hem uzun süre saklanabilir hem de yemeklere derinlik katar. Özellikle iç pilavlarda, börek harçlarında ve eski usul kavurmalarda kullanılır. Tereyağıyla karıştırılarak tatlı hamur işlerine dahi aroma verici olarak katılabilir.
5. Karaciğer, Böbrek, Yürek: Sakatatın Değerli Üçlüsü
Karaciğer: Kurbanın en çabuk tüketilmesi gereken organıdır. 24 saat içinde ya pişirilmeli ya da kavrularak saklanmalıdır. Ciğer şiş, Arnavut ciğeri gibi tariflerle değerlendirilir.
Böbrek: İyi temizlenmezse ağır kokabilir. Limonlu suda bekletildikten sonra kavurma ya da ızgara olarak pişirilir.
Yürek: Kalp kası olduğundan yoğun dokuludur. İnce doğranıp kavrulabilir ya da şiş yapılabilir.
Bu üçlü, hem demir hem de protein açısından yüksektir ve doğru pişirildiğinde sofrada kendine yer açar.
6. Dalak ve İşkembe
Dalak genellikle göz ardı edilir, ama kavurma veya dolma olarak kullanıldığında yüksek demir içerir. İşkembe ise temizlenmesi zahmetli ama değerli bir parçadır. İşkembe çorbası olarak tüketilir. Bol sirke ve sarımsakla hem lezzetli hem de sindirime yardımcı bir yemek olur.
7. Kemikler: Et Suyunun Temeli
Kurban sonrası ortaya çıkan kaburga, but ve boyun kemikleri kesinlikle atılmamalıdır. Bu kemiklerden yapılan et suyu, hem yemeklere lezzet verir hem de bağışıklığı destekler. Uzun süre (6-8 saat) kaynatılarak elde edilen kemik suyu, buzdolabında haftalarca, dondurucuda ise aylarca saklanabilir.
8. Deri: Yenmez Ama Ziyan Edilmez
Koyun postu, gıda için değil ama endüstri ve el sanatlarında kullanılır. Temizlenip kurutularak kırsalda yaygı ya da el yapımı ürünlerde değerlendirilir. Şehirde yaşıyorsanız bir deri işleyen atölyeye vererek yeniden dönüşümüne katkı sağlayabilirsiniz.
9. Kan: Artık Kullanılmıyor Ama...
Eskiden hayvanın kanı, kırsal alanlarda "kanlı kavurma" gibi tariflerde ya da hayvan yemi üretiminde değerlendirilirdi. Günümüzde hijyen koşulları ve yasal düzenlemeler nedeniyle artık bu kullanım önerilmemektedir. Ancak bu da geçmişin bir hatırası olarak akılda kalabilir.
10. Kıyma ve Parça Etlerin Dengesi
Kurbanlık etin sadece kuşbaşı ya da kıyma yapılması doğru değildir. Her bölgenin eti farklı sertlikte ve yağ oranındadır. Örneğin:
But eti: Kavurma ve yahni için uygundur.
Kol ve boyun eti: Tencere yemekleri ve kıyma için idealdir.
Kaburga: Fırın yemekleri ve dolmalar için uygundur.
Doğru dağıtım yapılırsa hem lezzet hem sağlık açısından zengin bir mutfak oluşur.
Yani kısaca..
Koyunun hiçbir yeri israf edilmemeli. Her parça doğru işlendiğinde ya sofraya katkı sağlar ya da geleneksel kullanım alanlarında değerlendirilir. Kurban Bayramı, sadece paylaşmak değil, aynı zamanda doğru değerlendirmek için de bir fırsattır. İsraf etmeden, bilinçli pişirerek bu geleneği yaşatmak elimizde.
İlham almak istersen @mezopiacorba Instagram sayfasında, sofraya saygının ve bilginin izini sürebilirsin.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumunu bekliyorum!
Bu yazıyla ilgili düşüncelerini, eklemek istediklerini ya da kendi deneyimlerini aşağıya yazabilirsin.
Soruların varsa seve seve cevaplarım.
Beraber daha fazlasını öğrenmek için yorumlarda buluşalım!